İmamoğlu: Alelacele, telaşla bir iddianame daha ortaya çıkıyor
İstanbul Büyükşehir Belediye(İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i tehdit ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 3'üncü kez ifade verdi.

Duruşmayı; CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti kurmayları, İmamoğlu’nun Babası Hasan İmamoğlu, eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, oğulları Selim ve Semih İmamoğlu ile çok sayıda vatandaş izledi.
İmamoğlu, duruşmada şunları kaydetti:
“23 Haziran 2025 tarihinden bugüne, yine ne yazık ki yeniden kumpaslar, usulsüz tutuklamalar, iftiracılar, yalancılar üzerinden operasyonlar, masumiyet karinesini çiğneyen uygulamalar, yine şiddet ve insanı gerçekten çok derinden etkileyen, vicdani, insani, sağlık kurallarını yok sayan, canı tehdit altında tutan hapis süreçleri ve dahası... ‘Dahası’ diyorum, çünkü çok fazla detayına zaten girmeyeceğim ama alelacele, telaşla bir iddianame daha ortaya çıkıyor. 18 yaşında bir gencin yaptığı bir işlemin içerisinde ne bir sahte evrak ne herhangi bir uydurma belge dahi yokken, ‘sahtecilik’ üzerinden hakkında soruşturma açılıyor. 18 yaşında bir Ekrem!
İlk ifadeye gittiğimde dedim ki; ‘Savcı Bey, benden ifade alıyorsunuz da.. Yani 35 sene önceki işlemi soruyorsunuz. Varsayalım 17 yaşında olsaydım ne yapacaktınız?’ dedim. ‘Vasini çağıracaktık;’ diye cevap verdi bana. Doğru mu cevap verdi, yanlış mı cevap verdi onu da bilmiyorum ama… Yani 18 yaşındaki Ekrem'den sahtecilik, üzerine yetinmiyorlar bir de ileri görüşlülük göstererek, 18 yaşındaki Ekrem'i, ‘İleride cumhurbaşkanı adayı olur,’ diye bir de siyasetten men etmek adına siyasi yasak getirecek bir iddianame düzenleniyor.
O günden bugüne, gerçekten çok acı bir sürecin içerisindeyiz, Türkiye'yi derinden etkileyen bir sürecin içerisindeyiz. Zaten bu millet perişan. Gerçekten çok üzgün. Bakın; normalde biz şöyle bir dönemi düşünelim: 12 şehit veriyoruz. 12 şehidimizi niçin verdiğimizi bile sorgulayamıyoruz. Milletimizin başı sağ olsun. 12 şehit veriyoruz. Şehitlerimizi niçin verdik? Nasıl oldu? Niye kaybettik 12 insanımızı?
Yani bazı ülkelerde bir insanın bile canı çok değerliyken, 12 şehit veriliyor. Hiçbir şey yokmuş gibi bir günde, iki günde, mangalda kül bırakmayan insanların çıtı çıkmıyor. Böyle bir ülkeye dönüştük. Ve çok üzgünüz. Yani bir LGS sınavında bile adaleti sağlayamamanın ve insanlar derinden sarsan, hiç kimsenin kendi 13-14 yaşındaki çocuğunun yüzüne bakamayacak seviyesine geldiği bir ortamın, bir cenderenin içerisindeyiz. Ve işte bugün tam da bu noktada, bizi bu sıkıntılı ortama taşıyan, Mart'tan beri süren operasyonlarla, milletin daha fakirleştiği, daha yoksullaştığı bir dönemin içerisindeyiz.”
Hibya Haber Ajansı